Bütün Yönleriyle Cahiliyye

• Yayın Hakkında
• Özellikler
• Yorumlar
• İlave Dosyalar
• Satış/Tedarik

Kapat

---

  Cahiliyyeyi tanımak niçin önemlidir? sorusunun cevabı elbette tartışılmalıdır. İnsanlık âleminin, geleceğine güvenle bakabilmesi için bu sorunun cevabı baş mesele olmalıdır. Çünkü cahiliyye, sadece, insanlık tarihinin yaşanan vahşi bir kesiti değildir.
  
  Arka Kapak Yazısı
  Cahiliyyeyi tanımak niçin önemlidir? sorusunun cevabı elbette tartışılmalıdır. İnsanlık âleminin, geleceğine güvenle bakabilmesi için bu sorunun cevabı baş mesele olmalıdır. Çünkü cahiliyye, sadece, insanlık tarihinin yaşanan vahşi bir kesiti değildir.
  
  Kuran, Allahın hidayetini kabul etmeyen, hidayete karşılık sapıklığı satın alan toplumları cahiliyye kapsamı içerisinde değerlendirir. Cahiliyyenin ileri ve geri bir medeniyet seviyesiyle de bir ilgisi yoktur. Tarihte o çağ toplumları arasında teknik ve kültürel açılardan ileri denebilecek toplumlar vardı. Onların bu üstünlükleri, cahiliyye vasfıyla değerlendirilmelerini engelleyemiyordu.
  
  Diğer taraftan cahiliyye döneminin sosyal hayatındaki görünümler tamamen insanlığın ateş çukuru etrafında olduğunu göstermesi açısından ibret vericidir. Özellikle cahiliyye insanının sosyal saygınlık sağlamada takip ettiği yol ve yöntemler, toplumda sınıflaşmaların oluşumuna zemin hazırlamıştır. Bunun sonucu, toplum hayatında sosyal patlamalar meydana gelmiştir. Cahiliyye değer yargısı; para, soy ve sosyal konuma göre şekilleniyordu. İslâm ise, bunların insana değerler yönüyle hiçbir fazilet ve üstünlük sağlayamayacağını belirtmiş, Allah katında değer ifade edecek olanın takva olduğunu vurgulamıştır.
  
  Cahiliyye, bir sistemin adı olunca, kendisine özgü folklorik özellikler de taşıyordu. Cahiliyye örf ve âdetleri kabul edilen bu anlayış ve yaşayış biçimi, tamamen insanı köleleşme ve sömürmeye teşvik ediyordu. İslâm, kimi örf ve âdetleri ya tamamen ya da kimilerini tashih ederek kabul etti. İslâmda daha çok, fert ve toplumun maslahatı önplânda tutulur. Bunun için İslâm, cahiliyyenin tüm davranış ve ahlaki alışkanlıklarına son verdi. İslâm gelince, hak ve adalet yerini bulmuş, zulüm ve haksızlıklar sona ermiştir.