Konularım

• Yayın Hakkında
• Özellikler
• Yorumlar
• İlave Dosyalar
• Satış/Tedarik

Kapat

---

  Okuyucu, bu kitabı, para sayarak satın almıştır ve parasını boşa harcamamış olmak için ne yapması gerektiğini sorabilir. O zaman son çarem, kendisine sunu hatırlatmaktır: Bir kitaptan, okumadan da bazı şekillerde yararlanmayı zaten bilmektedir. Kitap, başka kitaplar gibi, kitaplığın boşluğunu, sık cildi ile güzelce doldurabilir. Ya da okuyucu onu entel kız arkadaşının tuvalet masasına veya çay masasına koyabilir. Ya da nihayet, ve en iyisi, benim de öğütleyeceğim gibi, hakkında bir tanıtma yazabilir. / Schopenhauer
  İsviçre edebiyatının çağdaş yazarlarından Dürrenmatt, kendi hayat hikâyesini alışılmışın dışında kaleme almıştır. Eserleriyle yaşantıları arasındaki ilişkiyi nesnel bir gözle keşfederek ve bu bağıntıyı ön planda tutarak anlatır hayatını. Yazdığı, yazamadığı konuların hikâyesidir onca hayatı. Bu nedenle otobiyografisine Konularım başlığını vermiştir. Eserlerinin çoğu dilimize çevrilmiş bir yazarın kendi hayatını değişik bir tarzda anlattığı bu kitap, edebiyatın niteliği sorunu üzerine de düşündürmesi bakımından değerli.
  
  ''Konularımın hikâyesini yazmayı denemek, eskiyi yeniden düşünmeyi gerektiriyor. Bir hastalık sırasında başladım, Unterengadin'de bir otel salonunda, 1969 Haziranında, o sıralar pek bir düşüncesizdim, saf ve pek bir aceleci. Eski konuların peşine düşerken, pek fazla şeyi ihmal etmiş olma duygusu, bastırılır gibi değildi. Yazdıklarımı karaladım, durup durup yeniden başladım. Aradan yirmi yıl geçti, ve ben hâlâ konularımın peşindeydim. Yarım kalmış yazılar birikti, planlar da öyle, ama şüpheler de. Schuls'da oluşan az buçuk sayfadan bir müsfedde yığını meydana geldi. Bir buluş, ötekini çağırdı, bir anı, bir başkasını ve bir çağrışım bir diğerini. Yazılmamış konularımın hikayesini yazmak denemesi, beni yazılmış konularımdan birkaçını yeniden kurgulamaya zorladı. Eski konularıma yeniden el atmakla, kendimi kurcaladım, çok fazla haşır neşirim konularımla, ve onlara takmışım aklımı. Sonu kestirilmez bir işe pek bir korkusuzca dalmışım. Bir zamanlar planlayıp başladığım Babil Kulesi İnşaatı gibiydi halim: Kendimi kurtarmak için bu işi kesmek zorundaydım. Kalanlar, onun yıkıntılarıdır.'' / Dürrenmatt