Klasikler olmadan eksiğizKlasikleri yeniden keşfetmek, zamanın anlayışı ve diliyle yorumlamak ve özgün açılımlarla hafıza kaybını giderecek adımlar atmak gerekir. Kurucu edebî klasikler çözümlenmeden insan doğası, birikimi hep eksik kalacaktır. D. Mehmet Doğan son kitabıyla soruyor: Neden Klasiklerimiz Yok?NECİP TOSUN D. Mehmet Doğan yıllardır, dil, kültür, medeniyet üzerine yazılar, kitaplar yazmış, kurucusu olduğu Türkiye Yazarlar Birliği çevresinde, bu toprakların, medeniyetimizin, uygarlığımızın savunusunu yapmış, çok önemli bir yazar, düşünce adamıdır. Hazırladığı sözlük ise edebiyatımıza, uygarlığımıza en büyük hizmetidir. D. Mehmet Doğan şimdilerde önemli bir kitaba daha imza attı: Neden Klasiklerimiz Yok? Gerçekten can alıcı bir soru ve işte kitabında Doğan bu sorunun peşine düşmüş. Her dönemde geçerlilik, fikri derinlik, özgün mesaj, medeniyetinin ruhunu yansıtması, geniş temsil gücü, yenilikçilik, evrensel onay, kendi türünün en iyisi olması, daha sonra takipçilerinin bulunması, yaygınlık klasiklerde bulunan belli başlı özelliklerdir. Klasiklerin en çok bilinen özellikleri ise onların zamana karşı direnebilmeleri ve kendi türlerinin emsalsiz eserleri olmalarıdır. Klasikler bir sanat eseri olarak türünün tüm özelliklerini yansıtırken onu en ileri noktaya taşırlar. Hem biriciktirler, kendilerine hastırlar hem de herkes tarafından onaylanırlar. Diğer yandan her zamanda geçerli olan bir değer üretirler. Bu anlamda klasik; ileri, seçkin, kalıcı ve değer taşıyıcısı bir eser konumundadır. Zamanla yanlışlanamaz, her durumda değer taşımayı sürdürürler. Çünkü bir yol, yöntem göstermişlerdir. Bu nedenle her durumda takipçiler, taklitçiler yaratırlar. Onların bu etkisi yüzyıllarca sürer. Hem medeniyetin hem de tüm insanlığın aklını, duygularını zenginleştiren tanımlamalar getirir, gizli, tanımlanamaz duyguları bilinir, görünür kılarlar. KÜLTÜREL YIKIM SÜRÜYOR Günümüze kadar gelen klasiklerin en temel özellikleri isabetli görüşleri, güzellikleri ve testten geçmiş, zamana dayanıklı, derinlikli yapılara sahip olmalarıdır. Bunların diğer bir özellikleri de sadece kendi kültür havzalarını, ait oldukları medeniyetleri değil, farklı medeniyet havzalarını da yüzyıllarca etkilemiş, kabul görmüş olmalarıdır. Diğer yandan hem geçmiş birikimleri iyi özümsedikleri hem de yenilikçi bir yapıda oldukları görülür. Bunlar giderek insanlığın ortak mirası olarak kabul görürler. Çünkü bünyelerinde her insanın her dönemde sordukları sorulara cevaplar vardır. Ortak akıl, vicdan, anlayış burada ışıldar. Her çağa hitap edebilme özelliğindeki bu klasiklerin aynı zamanda her çağda, dönemde yeniden yorumlanması gerekliliği vardır. Ülkemizde yaşanan temel eksiklerden biri, geçmişle, birikimle kurulan bağdaki zayıflık ve kültürel, edebî mirasa ilişkin kayıtsızlık, kadirbilmezliktir. Örneğin dünyanın neresinde olursanız olun o ülke insanının kendi klasiklerine ilişkin bir listesinin olduğunu görürsünüz. Yine Batı medeniyetine ilişkin rahatlıkla bir klasik sıralaması yapabilirsiniz. Ama Türk klasikleri ya da Doğu klasikleri dendiğinde üzerinde anlaşabileceğimiz bir klasik sıralaması yapmak o kadar da kolay değildir. Günümüz okuru, edebiyatçısı sanatsal, kültürel edebî yol haritasından, kılavuz çizgilerinden, sınır taşlarından, öncü prototiplerden yoksundur. Kültürel kopuş hatta yıkım derinleşerek sürmektedir. Bu nedenle medeniyetimizin özellikle kurucu edebî klasiklerinin anlam dünyasının deşifre edilmesi gerekmektedir. Çünkü klasik metinler okunmadan, geçmişin ruhu yakalanamaz, yaşanan zamana nüfuz edilemez ve yeni klasikler ortaya konamaz. Klasiklerimizle yüzleşme, analiz gerçekleşmeden medeniyetimizin ruhuna dokunamayız. Bu anlamda klasikleri yeniden keşfetmek, zamanın anlayışı ve diliyle yorumlamak ve özgün açılımlarla hafıza kaybını giderecek adımlar atmak gerekir. Kurucu edebî klasikler çözümlenmeden insan doğası, birikimi hep eksik kalacaktır. İşte Doğan bu kitapta, hafızamızı tazelemek ve birikimi hatırlatmak amacında. Unutulmak istenmekle, çeşitli kültür politikalarıyla “geçmiş” unutulmuyor. Çünkü bir ülkenin, medeniyetin tarihine malolmuş birikim, zihniyet, anlayış insanlar orada var olduğu sürece yaşamını sürdürür. Biçimler, yorumlar değişse de bir karakter, anlayış ve zihniyet olarak yeniden var olur ve bütün gücüyle bir gün ortaya çıkar. D. Mehmed Doğan bu hafıza kaybında yaşanan yanlışlara işaret ediyor, çözümler sunuyor. YENİ ŞAFAK KİTAP LİSTESİ DE VAR Kitabın birinci bölümünde medeniyet dili kavramı, dilin belirsizleştirilmesi, ifade gücünün zayıflatılması, böylece benimsenmek istenen medeniyetin diline alan açılması yanında, divan edebiyatı-halk edebiyatı, saray mûsıkîsi-halk mûsıkîsi zıtlaştırmalarının anlamsızlığı üzerinde duruluyor. İkinci bölümde temel metinler, klasikler konusu çeşitli yönleriyle inceleniyor. Üçüncü bölümde mûsıkî ağır basmakla beraber, medeniyetimizin bütün unsurları ve bunların oluşturduğu insan tipi ele alınıyor. Dede Efendi'nin vefat ettiği topraklarda, İslâm dünyasında değişime en dirençli bölgesi Arabistan'da modernizmin nasıl kıyıcı bir değişime yol açtığı ortaya konuluyor. Endülüs üzerinden Avrupa ve 20.yüzyılda Türkiye'de medeniyet değiştirme devrimleri ile ilgili bir yazıyla bölüm sona eriyor. Son iki bölüm, temel metinlerle ilgili uygulamalar ve bu uygulamaların eleştirisi üzerinde duruluyor ve dilimizin edebiyatımızın, düşüncemizin temel eserleri ile ilgili listeler veriliyor. Kitabın en ilginç ve yararlı bölümlerinden biri de çeşitli yazarlarca, sahanın ilgililerince, kültürel hafıza oluşturma mahiyetinde hazırlanan 99'lar listelerinin bulunması. Burada 1984'te TYB yıllığında yayınlanan 99'lar listesi yer alıyor. N. Hayri Azamat, Ahmet Çiğdem ve Necmeddin Turinay'ın hazırladığı 99 şiir kitabı, Alemdar Yalçın'ın hazırladığı 99 oyun kitabı listesi, Necmeddin Turinay ve Sadık Yalsızuçanlar tarafından hazırlanan 99 hikâye kitabı, Necmeddin Turinay ve Abdullah Uçman tarafından hazırlanan 99 roman listesi yer alıyor. Bu listelerin yanı sıra 30 yıl sonra bu kez Mustafa Aydoğan'ın hazırladığı 99 şiir, Necip Tosun'un hazırladığı 99 Roman ve 99 hikâye, Murat Erol'un 99 fikir kitabı, Süleyman Hayri Bolay'n hazırladığı ve 99 sayısına bağlı kalmaksızın oluşturulmuş fikir eserleri listeleri yer alıyor. Kitapta ayrıca Yeni Şafak Kitap Eki'nde yer alan son dönemin en iyi 100 yazarı ve 100 kitabı listesi de bulunuyor. Büyük emek, çaba, birikim ve dikkat ürünü yazılardan oluşan Neden Klasiklerimiz Yok? çok önemli bir yol gösterici, kılavuz kitap niteliğinde. Hele ülkemiz gibi klasikleri unutturulmuş bir okur için oldukça işlevsel, bir baş ucu kitabı. |